29 Aralık 2009 Salı

HEDİYELERİM





PRİMA RİMA YILBAŞI ÇEKİLİŞİNE KATILMIŞTIM EBRU HANIM SAGOLSUN BİZİM İÇİN ÇOK UGRAŞTI.BUGÜN HEDİYELERİM GELDİ ANNELERLE HAYATA DAİR ARKADAŞIM BANA ÇOK GÜZEL HEDİYELER GÖNDERMİŞ KARGOYU GÖRÜNCE ÇOK HEYECANLANDIM KUTUSU BİLE HARİKAYDI MUMLAR KIRMIZI YILBAŞINA UYGUN ,RUJ SEVDİGİM RENK ,KAHVE DÜNYASININ KAHVESİ VE FİNCANLARIM HARİKALAR KARGODA GELİRKEN FİNCAN TABAGIM KIRILMIŞ ÇOK ÜZÜLDÜM AMA BEN ONU TAMİR EDİCEM ONLAR BENİM BLOG ARKADAŞLARIMDAN İLK HEDİYEM BURDAN BİR KERE DAHA TEŞEKKÜR EDİYORUM.

16 Aralık 2009 Çarşamba

ÇİKOLATA SALÇALI KUP


Bilenler bilir açık ögretim lisesinde okuyorum sınavlara az kaldı bilgisayarı bir tek ders çalışmak için açıyorum kim ne yapmış fazla bakamıyorum bu tatlıyıda baya oldu tarifni
YETURLA LEZZET KARELERİNDEN aldım çok hafif ve sunumuyla çok şık bir sütlü tatlı tavsiye ederim benim için dua edin iki çocukla ders çalışmak hiç kolay degil.
MALZEMELER:
1 lt süt
2 türk kahvesi fincanı şeker
2 türk kahvesi fincanı un
2 diş damla sakızı
25 gr margarin...

arakat:
un haline getirilmiş kakaolu büsküi

çikolata salçası:

1 su bardağı süt
1 su bardağı su
1,5 çay bardağı şeker
1 paket kakao
2 tatlı kaşığı dolusu mısır nişastası
YAPILIŞI:
Salça malzemelerini bir tencereye alıp pişiriyoruz.piştikten sonra 2-3 dk mikserliyoruz...

süt,şeker,un ,sakız tel çırpıcı ile çırpıp sonrasında ateşin üzerine alıp üzeri göz göz oluncaya dek pişiriyoruz.
ateşten alınca 1 paket vanilya ve 25 gr margarini ekleyip mikser ile homojen olana dek iyice çırpıyoruz.
kuplara yarıya kadar doldurup soğutuyoruz.
üzerine 1 cm yükseklikte olacak şekilde un haline getirdiğimiz büsküviden ilave ediyoruz.



büsküvinin üzerinede hafif ılık olan çikolata salçasını döküp buzdolabında soğumaya alıyoruz....
serviste üzerine rendelenmiş çikolata veya hindistan cevizi ilave edip soğuk servis yapıyoruz....
AFİYET OLSUN...

13 Aralık 2009 Pazar

CAN YÜCEL

'Farkında' olmalı insan...

Kendisinin, hayatın olayların, gidişatın farkında olmalı...
Farkı fark etmeli,
fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen...
Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli...
Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını
ve en sonunda bir metre karelik yere
nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli...
Şu çok geniş görünen dünyanın,
ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli...
Henüz bebekken 'Dünya benim!' dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu,
ölürken de aynı avuçların 'her şeyi bırakıp gidiyorum işte!' dercesine apaçık kaldığını fark etmeli...
Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli...
Baskın yeteneğini fark etmeli sonra...
Azraillin her an sürpriz yapabileceğini,
nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insan...
Hayvanların yolda , kaldırımda , çöplükte
ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli...
Yaratılmışların en güzeli olduğunu fark etmeli ve ona göre yaşamalı...
Gülün hemen dibindeki dikeni,
dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli...
Evinde kedi,köpek beslediği halde
çocuk sahibi olmaktan korkmanın mantıksızlığını fark etmeli...
Eşine 'seni çok seviyorum!' demenin
mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli...
Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini
ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli...
Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli...
Annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını ve aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini fark etmeli,
fark etmeliyiz çok geç olmadan....
Ömür dediğin üç gündür; dün geldi geçti, yarın meçhuldür...
O halde ömür dediğin bir gündür; o da bugündür

6 Aralık 2009 Pazar

ELMALI RULO



ALLAHA şükürler olsun oglum iyileşti hediyelerimi aldım benden mutlusu yok babam bulaşık makinesi eşim pantolon ve tunik annem penye ve börek tavası aldı ama en güzel hediyeyi oglum yaptı kardeşinin ve onun resmini beni çok mutlu etti bende onlara güzel mamalar yaptım onlardan biri dilek arkadaşımın tarıfi elmalı rulo hepsi çok begendi bu aralar elmalı tariflerden gidiyorum vitamini bol olsun diye işte tarif:
MALZEMELER:
3 yumurta

3 çay bardağı şeker

3 çay bardağı un

yarım paket kabartma tozu

İÇ MALZEME:

3-4 elma rende

3 kaşık şeker

tarçın

YAPILIŞI:

öncelikle tepsiye büyüklüğüne göre 3-4 elma rendelenir,3 kaşık kadar şeker ve tarçın koyup karıştırılır tepsinin tabanına kaşıkla yerleştirilip üzerine çırpılan kek malzemesi dökülüp fırınlanır.Fırından çıktıktan sonra üzerine nemli bir bez örtülüp biraz soğuması beklenir kenarları bıçakla kurtarılıp bir yağlı kağıt yada peçetenin üzerine ters kapatılır kağıt yardımıyla rulo yapılıp üzerine pudra şekeri ekilir.

NOT: bu ölçü mini fırın tepsisi için, büyük fırın tepsisine yapılacaksa ölçüler 5 olarak fazlalaşır.5 yumurta-5 çay br şeker-5 çay br un gibi.

AFİYET OLSUN

4 Aralık 2009 Cuma

BUGÜN BENİM DOGUMÜNÜM (YAŞLANIYORUM)

ASLINDA BENİM DOGUM GÜNÜM 28 KASIM AMA OGLUM HASTA OLDUGU İÇİN KUTLAYAMADIK ONUN İÇİN BU AKŞAM KUTLAYACAZ ARTIK YAŞLANIYORUM 28 YAŞINDA OLDUM İKİ ÇOCUK ANNESİYİM GÜZEL BİR EVLİLİGİM VAR ARADA BİR DEPRESYON VE PANİK ATAKTAN BAŞKA BİR ŞİKAYETİM YOK ALLAHIM HERKESİ MUTLU ETSİN

22 Kasım 2009 Pazar

Arkadaşlar kaç gündür bloguma giremiyordum nedeni bloger sertifikası diye birsey varmış o bitmiş bloguma girince sertifika hatası diye uyarı veriyordu sonra bir kaç defa öyle girdim bilgisayarım kilitlendi zorla düzeltim sertifikamı yeniledim zorla orasını karıştıra burasını karıştıra yakında mühendis olucam zaten evi elekteronik eşyalarını ben tamir ederim eşime kızınca mesala televizyonun bir yerini bozarım o asla bulamaz mecburen benden yardım ister artık komşularda beni çagırıyorlar birşeyleri bozulunca servis ücreti olarak pasta börek yiyiyorum nerden nereye geldim dikkat edin bilgisayarınız bozulmasın

15 Kasım 2009 Pazar

ELMALI TURTA


Elmalı turta diyorum ama aslında kurabiye tadında yumuşacık agızda dagılıyor ben sık sık yaparım şimdiye kadar begenmeyen olmadı tarifi:
MALZEMELER:
Hamuru için :
2 yumurta
1 paket margarin
1 su bardagı şeker
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
aldıgı kadar un
İç malzemesi:
4 elma
yarım su bardağı şeker
tarçın _ceviz
üzerine pudra şekeri
YAPILIŞI:İlk önce iç malzemeyi pişirelim,sonra hamur malzemelerini kurabiye hamuru kıvamından azcık daha sert yoguralım, hamurun yarısını sitreç filme sarıp buzluga atalım diger yarısını elimizle bastırarak dikdörtgen borcam tepsiye yayalım iç malzemeyide onun üzerine yayalım buzluktaki hamurdan az az alıp rendenin kalın tarafıyla rendeliyelim tepsinin üstü tamamen kapanınca 175 derece önceden ısıtılmış fırında üstü pembeleşinceye kadar pişirelim çıkınca üzerine pudraşekeri dökelim .AFİYET OLSUN
NOT :HAMURU BUZLUGA KOYMAMIZIN NEDENİ MARGARİNİN DONUP KOLAYCA RENDELENE BİLMESİ

13 Kasım 2009 Cuma

DONDURMALI İRMİK HELVASI




Bu helvanın tadı muhteşem oluyor.Tarifini
SADECE YEMEK arkadaşımdan aldım.aslında hergün blogumu güncellemek istiyorum ama büyük oglum birinci sınıfa gittigi için,küçük oglumda çok yaramaz oldugu için fırsat bulamıyorum.Bu tarif ne zamandır bekliyor ilk gece onikide yaptım ve yaptıgıma degdi çok güzel oldu yiyen herkes çok beyendi zaten begenmedigim şeyi asla buraya koymuyorum.BUYRUN TARİFE:

MALZEMELER:
- 1 su bardağı irmik
- 1 su bardağı şeker
- 1,5 su bardağı su
- 3 yemek kaşığı fıstık
- 100 gr tereyağ veya margarin(sıvıyağ da olabilir)
- Tarçın
- Dondurma
HAZIRLANIŞI:
- Tencereye yağı koyup eritiniz.İçine fıstıkları ve irmiği koyup orta ateşte karıştırarak kavurunuz.Fıstıkların rengi pembeleştiği zaman irmiğin kavrulması tamamdır.Kavrulan irmiğin içine suyunu ekleyip karıştırın suyunu çekince hemen şekerini ekleyip karıştırın bu aşamada şeker eiryeceği için tekrar sulanacaktır.Karıştırmaya devam edin suyunu çekinde ocaktan alın ve üzerine kağıt havlu örtüp tencerenin kapağını kapatın.15-20 dakika kadar dinlendirdikten sonra Bir kasenin içine ortası oval kalacak şekilde helvadan koyun ve ortasına biraz dondurma koyun üzerini tekrar helva ile kapatın.Kaseyi servis tabağına ters çevirin isterseniz üzerine tarçın serperek servis yapınız.
NOT:Ölçüleri kişi sayınıza göre çoğaltabilirsiniz.İsteğe bağlı olarak şeker miktarını artırabilirsiniz.Ben dondurmalı yaptığım için bir bardak koydum.
AFİYET OLSUN

NOT :FOTOGRAF İÇİN KUSURA BAKMAYIN FOTOGRAF MAKİNAM OLMADIGI İÇİN PC KAMERASIYLA ÇEKİYORUM.

8 Kasım 2009 Pazar

DOMUZ GRİBİ AŞISI MUHAKKAK OKUYUN LÜTFEENN

Bazıyı eyerhagu arkadaşımdan aldım biz yaptırmayı düşünmüyoruz ALLAHIM HAKKIMIZDA HAYIRLISINI NASİP ETSİN.






BU YAZIYI İSTEYEN HERKEZ BLOĞUNDA YAYINLAYABİLİR NE KADAR YAYINLANIRSA NE KADAR KİŞİ GÖRÜRSE O KADAR İYİ


Biz bu aşıyı yaptıralımmı yaptırmayalımmı ?

siz ne dersiniz ?

AŞISI GERÇEĞİ

BUGÜN BİR İYİLİK DAHA YAPIN ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞIN OLUR MU?

DOMUZ GRİBİ AŞISI GERÇEĞİ

Şimdiye kadar üç firma üretim yapmış:

GlaxoSmithKilne firmasının Pandemrix, adlı aşısı.

Baxter International’ ın H1N1aşısı.

Her ikisininde henüz lisansı yok. Avrupa ilaçlar kuruluşu tarafından onaylanmamış.

Novartis tarafından üretilen Influenza A (H1N1) 2009 Monovalent .

Amerikan’nın bazı eyaletlerinde zorunlu aşılamaya karşı tepkiler artıyor. Aşılardan ölümler meydana gelmekte. İngiltere ülkesinde kesinlikle böyle bir uygulama yapmayacağını söylüyor. Diğer ülkelerdede durum farklı değil.

Bu aşılar yapıldıgı takdirde:

-Guillain-Barre sendromu

-Vaskülit

-Felç

-Anafilaktik şok

-ve ölüme neden olabileceği duyuruluyor.

Ayrıca Novartis firmasının geliştirdiği ilacın yan etkilerini Novartisin kendi laboratuvar sonuçlarından okuyabilirsiniz.

ŞİMDİ OLAYI İSTERSENİZ TÜRKÇE KONUŞALIM

1-DOMUZ GRİBİ AŞISINDA DOMUZ KANI VAR..

2-BU AŞININ İÇİNDE KISIRLIK YARATAN YAN ETKİ VAR.

3-BU AŞININ İÇİNDE İNSANIN GENETİK YAPISINI BOZAN MADDELER VAR.

4-BU AŞININ İÇİNDE DÜNYADA BİR NUMARALI KANSOROJEN MADDE ÖZELLİĞİ TAŞIYAN FORMALDEHİT BULUNUYOR.YANİ AMERİKA YASAKLI OLAN AVRUPADA YASAKLI OLAN BİR MADDE..(AMERİKADA BU AŞIYI VURULAN VATANDAŞ DEVLETE DAVA AÇMIŞ)


ŞİMDİ İŞİN SOSYOLOJİK BOYUTU

1-ALMANYADA HÜKÜMET YETKİLİLERİ BÜROKRASİ KESİMİ CİVASIZ AŞIYI KULLANIRKEN, HALKA CİVALI AŞI KULLANACAKLAR BU HABER ALMANYADA DUYULUNCA HALK AYAKLANDI- ÜLKEMİZE GELEN İLK PARTİ AŞI (500 000 AŞI) CİVALI HABERİNİZ VARMI.

2-KUŞ GRİBİ HASTALIĞININ İLACI OLAN TAMİFULU İLACININ FİRMA SAHİBİ Donald Rumsfeld (amerikanın 3. etkili adamı) idi VE 2 MİLYAR DOLAR KAZANDI. ŞİMDİ BU HASTALIĞIN İLACI OLAN FİRMALARIN HEPSİNİN YAHUDİ FİRMASI OLDUĞUNU BİLİYORMUSUNUZ..

3-TÜRKİYE DE CİDDİ OLMAMASINA RAĞMEN SÖZDE BİR KAÇ İLDE ESKİLERİN AJAN LAWRENCE LERİ GİBİ ÜLKEMİZE SOKULAN SÖZDE SANAL HASTALIK İLE HALKI KANDIRAN BU ÜLKE YÖNETİCİLERİ, HABERLERDE YAPILAN DOMUZ GRİBİ HABERLERİ İLE HALKI PSİKOLOJİK OLARAK BASKI ALTINA ALIP KENDİLERİNCE ALINACAK 43 MİLYON AŞININYANİ 1 MİLYAR DOLARLIK AŞININ BAHANESİNİ OLUŞTURDUKLARINI BİLİYORMUSUNUZ.

4-HİÇBİR ÜLKEDE, HATTA ÖLÜMLERİN YAŞANDIĞI ÜLKELERDE BİLE ÜLKE HALİNDE BU KADAR AŞI TALEBİ OLMAZKEN NEDEN TÜRKİYE KOBAY ÜLKE OLARAK DENENİYOR..


Domuz gribi aşısını ilk kullanacak olan ülke türkiye yani kobay


5-DOMUZ GRİBİ HASTALIĞININ KENDİ KENDİNE OLUŞABİLECEK BİR EVRESİ OLMAYAN HASTALIK OLDUĞUNU BİLİYORMUSUNUZ. YANİ ÖZEL LABARATUARDA ÖZEL HAZIRLANMASI GEREKEN BİR HASTALIK OLDUĞUNU BİLİYORMUSUNUZ.


yaşındaki virüs uzmanı Adrian Gibbs, `Yaptığım incelemede bu virüsün

bir laboratuardan çıkmış olma olasılığını çok yüksek olarak buldum`

dedi”


ŞİMDİ ASIL DÜŞÜNÜLMESİ GEREKEN ŞEY

1-İSRAİLİN TEVRATTA ARMEGEDDON SAVAŞI YAPACAK VE SADECE 144.000 KİŞİ KALACAK DİYOR. BU SAVAŞ İLLA SİLAHLA OLACAK BİR SAVAŞ OLMADIĞINI DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDE. BU BU SALGIN HASTALIKLARIN HEPSİ LABARATUAR DA HAZIRLANAN HASTALIK OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDE VE İLAÇ FİRMALARININ HEPSİNİN YAHUDİ KURULUŞ OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDE, SİZCE SONUÇ NE ÇIKIYOR...


2-HACCA GİDECEKLERE BU AŞI VURULACAK MIŞ... ŞİMDİ HACI ADAYLARINA DİYANETE SORUYORUZ. HARAMLA TEDAVİ OLUNMAZ HADİSİ ŞERİFİ VARKEN, VE DOMUZ GRİBİ AŞISININ İÇİNDE DOMUZ KANI VARKEN, BU AŞIYI ALAN HACI ADAYLARININ HACCININ KABULÜNÜ VE SAĞLIĞINI NASIL HİÇE ATILABİLİR.


BU ARAŞTIRMA YAZISINI MUTLAKA OKUYUN...

Yakın bir zamana kadar, DNA, içine girilmez bir alandı. Ama bugün çok net biliyoruz ki, genetik sarmallar rahat açılabiliyor ve istenildiği gibi kromozom dizilişine eklemeler, çıkarmalar yapılabiliyor


Genetik yapısıyla oynanmış gıdalar, doğrudan genetik yapıyla ilintilenen aşılar, tıpkı bilgisayarımıza şu veya bu şekilde giren virüs programları gibi, kendini sistemle entegre eden programlarla pekala insan genini değiştirebiliyor, yapısını bozabiliyor ve hatta yavaş yavaş ölümüne yol açabiliyor

Dolayısıyla, bugün pratikte yapılmasa da, kanatlı atların, insan formunda hayvanların, domuzlaştırılmış varlıkların, yarı maymun yarı insan yaratıkların ortaya çıkması an meselesidir Çünkü bunun mümkün olabileceği artık biliniyor. Yapılmıyorsa sebebi; İsrail’deki din adamlarının gücü, Hıristiyan ruhanilerinin ahlaki istinat duvarlarıdır


Yakında, insan beden malzemelerinin üretildiği laboratuarlardan söz edilirse şaşmayın. Bunların dini ve hukuki boyutları yıllardır tartışılıyor. Hızla o yöne doğru gidiyoruz Bunun için şeytan da elinden gelini yapıyor. Dünyadaki sürgün hayatı bir an önce bitsin diye, saklı ve gizli telkinlerle insanlığı yıkıma sürüklüyor. Siyasi tabirle insanları kışkırtarak, “tanrıyı kıyamete zorluyor”


İşte domuzlaştırma operasyonu da bu çalışmalardaki son merhaledir Bu kadar açıklamanın hülasasına gelince

Biliyorsunuz son olarak Domuz Gribi diye bir hastalık gündemde. Ve tabii aşısı da Dünyada haysiyet sahibi bilim adamlarından aşıya ciddi tepkiler var. ‘Bu aşı, bir hastalığı yok etmek için üretilmedi, aksine insanlığa yeni bir hastalık taşımak için üretildi.’ diyorlar.

Hayır, sizi temin ederim bu aşı sadece hastalık getirmiyor, transgenetik ‘terminatör genler’ de içeriyor. İnsan tabiatını yavaş yavaş meshedecek ve onu başka bir varlığa dönüştürecek genler

Beni şaşırtan ve kahreden ise, Türkiye’nin, Sağlık bakanımızın eliyle bu belaya sürüklenmesidir. Bu belayı insanlığın başına biz sarmışız gibi, aşı uygulamasında pilot bölge yapıldık. Efendim bilmem kaç milyon insan risk altındaymış da aşı yapılmazsa bilmem kaç bin insan ölecekmiş de İnsaf be, insaf. Allahtan korkun. Bu işlere hangi mantık ve vicdan ile bakıyorsunuz?

Yani bakanın dürüstlüğüne inanmasam diyeceğim ki, birilerinin zenginleştirilmesi için Türk milleti kobay yapılıyor İktidarın en başarılı bakanı olduğuna inandığım Recep Akdağ nasıl bu yalana inandırıldı
anlayamıyorum. Pekala harhangi bir grip gibi savuşturulacak bir hastalığı bu kadar büyük bir panikle lanse etmesi hakikaten akıllarda soru yaratıyor

Bu nasıl bir panik böyle? Yoksa birileri bu ülkeye girip virüsü serpti de bizim haberimiz mi yok.

Ben açık söylüyorum, bu kadar açık ikaz ve uyarılara rağmen aşı dayatılacak olursa bu millete ihanet edilmiş olur! Florası, genetiği temiz, hala insan varlıkların yaşadığı Anadolu’ya işgalden beter bir darbe indirir. Düşünün bu toprakları, tohumları, damızlıkları. Tahıl öldü, çeltik öldü, meyve öldü hayvan öldü. Arı öldü bal öldü. Karpuz öldü kavun öldü buğday öldü

Bir zamanlar da nüfus planlaması adı altında bu milleti kısırlaştıracak aşılar yaptılar. Ve bugün biliyoruz ki,
Türkiye’de kısırlık son on yılda yüzde 27 oranında artmış durumda...


Ben bu konuda yazacak belki de son insanım. Lütfen hamiyet sahipleri ortaya çıksınlar ve şu meseleyi millete izah etsinler. Özellikle aşılarla, genlerin nasıl tahrip edilebileceği konusunda insanları aydınlatsınlar. Çoğu Siyonist baronlara ait olan ilaç fabrikalarını zengin edeceğiz diye, milletin kanıyla geniyle oynatmayalım!

SEN - SEVDİKLERİN - ÜLKEN - İNSANLIK YOK EDİLİYOR UYANIN ARTIK.. BU İSRAİLİN EN BÜYÜK HEDEFİ..BOZULMUŞ TEVRATTA ÖLE YAZIYOR ÇÜNKÜ...


BU ADAMLARIN İNANCI, BU DA İSRAİLİN EN BÜYÜK İMANI,UYANIN ARTIK..

3 Kasım 2009 Salı

LÜTFEN DİKKAT

BU haberi nohut oda bakla sofra arkadaşımızın blogunda gördüm ve sizinle paylaşmak istedim.

Aileler dikkat! Paylaşım sitesi sapık dolu haberi
Ankara Barosu uzmanları uyarıyor: Çocuklarınızın fotoğraflarını sosyal paylaşım sitelerine göndermeyin. Sapıklar bunları photoshop yoluyla pornografik görüntüye çeviriyor.
Sosyal paylaşım sitelerindeki tehlike, bir raporla gözler önüne serildi.

Avukat Şahin Antakyalıoğlu'nun hazırladığı raporda, facebook ve benzeri sitelerin çocuklar için büyük tehlike oluşturduğu belirtildi. Çocuklarının fotoğraflarını bu tür sitelere koyan ailelerin, tehlikeye davetiye çıkardığı kaydedildi. Raporda, "Çocuk istismarcıları, gerçek fotoğraflardan çocukların porno görüntülerini elde ediyor.

Böylelikle, sitelere masum duygularla konulan çocuk fotoğrafları, sapıklar için bulunmaz fırsatlar oluşturuyor" denildi.

Arkadaşlar ben bu haberi okuyunca şok oldum okadar korktumki blogdaki resimleride sildim.

1 Kasım 2009 Pazar

BÜKÇE =KADIN DİLİ

Bu yazıyı meraklı beti arkadşımın blogunda okudum sizinle paylaşmak istedim Sema Maraşlı'nın Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz kitabından.... uzun ama güzel:))‏
BÜKÇE=KADIN DİLİ



Oğlum bir hafta sonra evleniyor. Sorumluluk sahibi bir baba olarak ona öğüt vermem gerekiyor. Fakat bunu evde yapamam çünkü annesi ağız tadıyla öğüt vermeme izin vermez, sözü ağzımdan kapıp kendi devam eder. İş yerimden oğluma telefon açtım, "Akşam yemeğini dışarıda birlikte yiyelim." dedim. Deniz kenarındaki bu şirin lokantada şimdi onu bekliyorum. Geliyor aslan parçası, yakışıklılığı da aynı ben. Yan masadaki kızlar gözleriyle oğlumu süzüyorlar. Bakmayın kızlar, onu kapan çoktan kaptı. Hoş beşten sonra konuya giriyorum.


Oğlum haftaya düğünün var, bir baba olarak sana bazı konularda yol yordam göstermem gerekiyor.


Çocukluğunda suç işlediği zamanlardaki gibi birden bire kızardı. Kerata ne anlatacağımı zannettiyse!


-Baba ben yirmi altı yaşındayım, bazı şeyleri biliyorum artık.


-Ah senin o biliyorum zannettiğin konularda da çok bilmediğin çıkacak ama ben o konulardan bahsetmeyeceğim. Keşke konuşabilseydik ama henüz o kadar modern olamadım.


Rahat bir nefes aldı. Bu arada yemeklerimiz de geldi. Oğlumla şöyle keyif yaparak muhabbet edelim bakalım.


-Kaç dil biliyorsun oğlum sen?


-İngilizce, Fransızca, bir de Türkçe'yle üç dil oluyor.


-Bugün ben sana dördüncü dili öğreteceğim. Dilin adı Bükçe. Kadınlar tarafından kullanılır. Sen buna "kadın dili" de diyebilirsin.


Güldü. Güldüğü zaman benim yanağımdaki gibi küçük bir gamzesi var, o ortaya cıkıyor.


-Kadınların ayrı bir dili mi var?


-Tabii ki. Eğer kadın dilini bilirsen bir kadınla yaşamak dünyanın en büyük zevkidir, ama bu dili bilmezsen hayatın kararabilir. O yüzden bir kadınla mutlu olmak isteyen her erkek Bükçe'yi öğrenmeli..


İyi de niye Bükçe?


-Çünkü kadınlar konuşurken, genellikle söyleyecekleri sözü net söylemezler. Eğip bükerler; onun için dilin adını "Bükçe" koydum.


-"Bükçe zor bir dil mi baba?" diye sordu gülerek.


-Bana bak, çok önemli bir konu ama eğleniyor gibisin, biraz ciddiye al. Bir kadınla mutlu olmak istiyorsan bu dili bilmen çok önemli. Çünkü kadınlar sözü bükerek bükçe konuşurlar sonra da senin sözün doğrusunu anlamanı beklerler. Felsefesini anlarsan kolay, anlamazsan zor. Mesela Çinli bir karın var, sen karına sürekli Fransızca "seni seviyorum" diyorsun ama karın hiç Fransızca anlamıyor. Fransızca "seni seviyorum" un onun için bir anlamı yoktur. Ona Çince seni seviyorum dediğinde seni anlayabilir.


-Tamam baba, haklısın ciddiyetle dinliyorum. Peki, sence kadınlar neden bizimle aynı dili konuşmuyorlar, söyleyeceklerini direkt söylemiyorlar ?


-Bence bir kaç sebebi var. Birincisi, duygusal oldukları için, hayır cevabı alıp kırılmaktan korktuklarından sözlerini de dolaylı söylüyorlar. İkincisi, kadınlar dünyaya annelikle donanımlı olarak gönderildikleri için onların iletişim yetenekleri çok güçlü.


-Bu konuda biz erkeklerden bir sıfır öndeler yani.


-Ne bir sıfırı oğlum, en az on sıfır öndeler. Düşünsene, henüz konuşmayan, küçük bir çocuğun bile yüz ifadesinden ne demek istediğini hemen anlıyorlar. İşin kötüsü kendileri leb demeden leblebiyi anladıkları için biz erkekleri de kendileri gibi zannediyorlar. Onun için leb deyip bekliyorlar. Hatta bazen, leb demek zorunda kaldıkları için bile kızarlar. "Niye leb demek zorunda kalıyorum da o düşünmüyor?" diye canları sıkılır.


-Biz de bazen Canan'la böyle sorunlar yaşıyoruz. "Niye düşünmedin?" diye kızıyor bana.


-Kızarlar oğlum, kızarlar. Kadınlar ince düşüncelidirler, detaycıdırlar, küçük şeyler gözlerinden hiç kaçmaz. Bizim de kendileri gibi düşünceli olmamızı beklerler, fakat erkekler onlar gibi değil. Biz bütüne odaklıyız, onlar detaya. Beyinlerimiz böyle çalışıyor.


-Ne olacak baba o zaman, yok mu bu işin çaresi?


-Var dedik ya oğlum, Bükçe'yi öğreneceksin, bunun için buradayız. Hazır mısın?


-Hazırım baba.


-Bükçe bol kelime kullanılan bir dildir. Biz erkeklerin on kelime ile anlattığı bir konu, Bükçe'de en az yüz kelime ile anlatılır. Dinlerken sabırlı olacaksın. Mesela karın o gün kendine elbise aldı, diyelim. Bunu sana "Bugün bir elbise aldım." diye söylemez. Elbise almak için dışarı çıktığı -ndan başlar, kaç mağazaya gittiğinden, almak için kaç elbise denediğinden, indirimlerden, yolda gördüğü tanıdıklarından, alırken yaptığı pazarlıktan devam eder ve sana kocaman bir hikaye anlatır.


-Hikaye dili yani.


-Aynen öyle. Sen akıllı bir erkek olarak ona asla, "Hikaye anlatma, ana fikre gel, kısa kes." demeyeceksin. Böyle bir şey dediğinde bittin demektir. İster öyle de, istersen "seni sevmiyorum." de. İki durumda da "seni sevmiyorum" demiş olacaksın.


-Ne alakası var baba "seni sevmiyorum" demekle "kısa anlat" demenin?


-Çok alakası var.. Kadınlar dinlenmedikleri zaman sevilmediklerini düşünürler.


-Bu önemli. Bükçe'de dinlemek sevmektir diyorsun.


-Aynen öyle. Devam edelim. Bükçe ima dolu bir dildir. Kadınlar konuşurken bir şeyler ima etmeyi severler. Biz erkekler de imalı konuşuyoruz diye düşünürler ve gözlerimizle onlara ne demek istediğimizi çözmeye çalışırlar. Oysa erkeklerin ima yeteneği pek gelişmemiştir. Bizim kastımız söylediğimiz şeydir.


-Geçen hafta Canan bana "Bir kaç kilo daha versem gelinliğin içinde daha iyi duracağım." dedi. Ben de "Böyle de iyisin." dedim. Canı sıkıldı, bir kaç saat surat astı. ";Neyin var?" diye sordum. "Hiçbir şeyim yok." dedi. Sence nerede hata yaptım?


-"Böyle de iyisin" derken o "de" ekini orda kullanmamalıydın. Canan bunu şöyle anlamıştır. "Böyle de fena sayılmazsın, eh işte, idare edersin ama tabi daha da iyi, daha da güzel olabilirsin."


-Peki ne demem gerekiyordu?


-Şunu hiç unutma. Kadınlar kendileri ile ilgili, giysileri ile ilgili ya da aileleri ile ilgili bir soru soruyorlarsa, kesinlikle iltifat bekliyorlardır. Es kaza eleştirmeye kalkarsan yandın. Bunu hiç unutmazlar. O gün "Hayatım sen zaten Çok güzelsin, kilo vermeye falan bence ihtiyacın yok." deseydin, günün zehir olmazdı. Mesela bir gün kucağına oturup "Ağır mıyım?" derse sakın ;Evet, biraz" falan deme "Hayır" de. Yoksa bir daha kucağına oturmaz.


-Yani diyorsun ki bir kadın her daim güzeldir, her giydiği yakışır ve her kadının annesi bir hanımefendi, babası da beyefendidir. Bana ne yaparlarsa yapsınlar.


-Aferin oğlum, çok hızlı anlıyorsun bana çekmişsin. Kadının, kendi anne babasıyla sorunu olsa, kendi eleştirir ama asla senin eleştirmeni kabul etmez. Bunu kendine hakaret olarak alır.


-Ve asla unutmazlar, değil mi?


-Aynen öyle. Yıllar once annene, annesi için "Biraz cimri." demiştim. Hala "Sen benim annemi sevmezsin." der ve annesi bize bir şey aldığında gözüme sokar, en çok göreceğim yere koyar.


-Hadi o konularda dilimi tutarım da, şu ima işini çözmek zor geldi.


-Zor gibi ama biraz gayret edersen çözersin. En önemlisi imaları anlayacaksın ama "Sen şunu mu demek istiyorsun?" diye asla yüzüne vurmayacaksın.


-Anladım. Anlayacaksın ama anladığını belli etmeyeceksin. Buna şöyle de diyebiliriz. O beni iğnelediğinde "Niye bana iğne batırıyorsun?" Diye sormayacağım, o iğneyi ben kendi kendime batırmışım gibi yapacağım.


-Güzel ifade ettin oğlum. Mesela dün öğlen annen beni aradı. "Akşama tok mu geleceksin?" diye sordu. Beni biliyorsun akşam yemeklerinde hep evdeyimdir. Kırk yılda bir dışarıda yerim onu da haber veririm. Tabi ben hemen anladım annenin ne demek istediğini. "Tok gel, yemekle uğraşmak istemiyorum" demek istiyor. Anladım ama tabi "Ne demek istiyorsun?" demedim.


-Dün çok yorulmuştu baba, düğün alışverişine çıkmıştık.


-Bunun pek çok sebebi olabilir. Yorulmuş olabilir, bir kabul gününden tok gelmiş olabilir, bin beş yüzüncü diyetine başlamış ve o gün yemekle uğraşmak istemiyor olabilir. Ama bunu biz erkekler gibi kısa yoldan "Canım benim karnım tok, sen de dışarıda bir şeyler ye, ya da yorgunum, gelirken bir seyler getir yiyelim" demez. Sanki böyle derse, iyi ev kadını rütbesi tozlanacak, mevki kaybedecek. İlla Bükçe anlatacak, asık bir yüzle karşılaşmamak için senin de anlaman gerekiyor. "Hayır, evde yiyeceğim ama istersen hazır bir şeyler alıp geleyim, ne dersin?"dedim. "Tamam." dedi. Döneri sever biliyorsun, dün eve giderken, ekmek arası döner yaptırdım. Onun dönerini de porsiyon yaptırdım. Bunu düşündüğüm için ayrıca sevindi. O da diyette, düğünde daha zayıf görünme derdinde bu sıralar.


-Bu Bükçe'de kısa konuşma yok mu baba?


-Var ama yerinde olsam hiç tercih etmezdim. Kadın konuşmuyorsa ya da kısa konuşuyorsa kesin ciddi bir sorun var demektir. Mesela baktın canı sıkkın, soruyorsun, "Neyin var?" diye. "Hiçbir şeyim yok." diyorsa, aman bir şeyi yokmuş diye bırakma. Yoksa az sonra, çok ilgisiz olduğundan yakınarak, ağlamaya başlar.


-Bükçe'de "Hiçbir şey yok." demek ";Çok şey var, benimle ilgilen." demek oluyor, o zaman.


-Evet. Biz erkekler "Bir şey yok." diyorsak ya gerçekten bir şey yoktur, sadece başımızı dinlemek istiyoruzdur ya da bir sey vardır ama; "Şu anda konuşacak bir şey yok." diyoruzdur. Her ikisinde de konuşmak istemiyoruzdur. Ama kadınlar ilgiyi sevgi olarak gördükleri için "Bana değer veriyorsan, ilgilen ki anlatayım." demek istiyordur. Çok nadiren gerçekten anlatmak istemiyor olabilir, o zaman da fazla üstüne varıp bunaltmayacaksın tabi.


-Bir arkadaşım da "Kadınların 'Peki.' demesi tehlikelidir" demişti.


-Doğru. Bir kadının ağzından çıkan kuru bir 'peki', 'olur', 'tamam' her zaman tehlikelidir. Bu Bükçe'de "Şimdi tamam diyorum ama acısını daha sonra çıkaracağım." demektir. Sana en kısa zamanda kesin bir ceza keser. Fakat pekinin yanında "Peki canım, olur hayatım" gibi bir hoşluk ekliyorsa korkmaya gerek yok.


-Zor bir dil baba.


-Yok yok gözün korkmasın, her yabancı dil gibi. İlk başlarda biraz çalışacaksın, pratik yapacaksın, bazen hatalar yapacaksın, dikkat edeceksin sonra otomatiğe bağlanırsın. Kolay yanı şu; senin bükçe konuşman gerekmiyor. Dili anlaman yeterli.


-Anlamak da pek kolay değil ama.


-Korkma, o kadar zor değil. En önemli kuralları ben sana öğretiyorum zaten.. Devam edelim. Kadınlar istediklerini söylemek zorunda kalınca, düşünemediğimiz için biz erkeklere kızarlar ve konuşurken suçlayarak konuşurlar; fakat suçladıklarının farkında olmazlar. Sitem ediyoruz zannederler.


-Nasıl yani?


-Mesela, karın sana "Ne zamandır dışarı çıkmadık." derse bunu suçlama olarak üstüne alma, canı seninle gezmek istiyordur, bunu sen düşünüp teklif etmediğin için kalbi kırılmıştır. Maksadı seni suçlamak değildir. "Daha geçenlerde gezmeye gittik." gibi bir savunmaya girme. "Tamam canım haklısın, ben de istiyorum, en kısa zamanda gideriz." de, konu kapanır. Tabi ilk fırsatta da sözünü yerine getirirsen iyi olur.


-Küçük ama önemli detaylar.


-Aynen öyle. Mesela karın "Üşüdüm." diyorsa, "Üstünü kalın giy." demeni ya da kombiyi açmanı değil, ona sarılmanı istiyordur.


-Keşke okullarda öğretselerdi biz erkeklere Bükçe'yi. Ne kadar erken başlasak o kadar çabuk kavrayabilirdik belki..


-Haklısın, aslında ben de sana öğretmek için geç kaldım. Neyse zararın neresinden dönülse kardır.


-Not mu alsaydım... Epeyce detayı varmış dilin.


-Sen bilirsin oğlum, unutacaksan al. Keşke ben de not alıp gelseydim. Umarım sana eksik öğretmem. Şimdi aklıma geldi. Kadınların en nefret ettiği sözcük "Fark etmez."dir. "Fark etmez"i kadınlar "Hiç umurumda değil, ne yaparsan yap." diye anlarlar.


-En değerli sözcük nedir?


-Sen bil bakalım.


-"Seni seviyorum." herhalde.


-Evet, kadınlar "Seni seviyorum." sözünü sık sık duymak isterler. Biz erkekler ";Söylemiştim, zaten biliyor." diye bu konuda gaflete düşmemeliyiz.


-Bükçe sadece konuşma dili midir baba? Bunun bir de davranış dili var gibi geliyor bana.


-Zekan kesinlikle bana çekmiş. Ben de tam ona geliyordum. Davranışlar da çok önemli tabii. kadınlar küçük şeylere önem verirler. Akşam ona sarıl, televizyon izliyorsan sarılarak izle. Gündüz onu düşündüğünü ifade etmek için kısacık da olsa bir mesaj gönder, küçük sürprizler yap. O yemek hazırlarken ona yardım et, salata yap, çay demle.


-Akşam gelip sırt üstü yatmak yok yani.


-Gözünde büyütme. Sayınca çok şey gibi görünüyor ama aslında bunlar zaman alacak, zor ve masraflı şeyler değil. Sen bu küçük şeylere dikkat et, zaten karın sana paşa gibi davranır, seni yormaz. Bir erkek bu küçük şeylere dikkat etmezse zamanını karısıyla büyük kavgalar yaparak geçirir. Sevgiyle geçirmek varken niye kavgayla geçiresin ki? Kadınlar çok vericidir ama, eğer sen hep alıp hiç vermezsen, bir gün birden patlarlar. Küçük küçük alırlarsa, büyük büyük verirler.


-Tamam baba, bunlara dikkat edeceğim.


Garson yemek tabaklarını kaldırırken oğlumun telefonu çalmaya başladı. Belli ki nişanlısı arıyor, konuşmak için deniz kenarına doğru adımlamaya başladı. Az sonra geldi.


-Baba çok teşekkür ederim. Bükçe'yi anlamaya başladım. Canan aradı. "Salonun perdeleri ne renk olsun karar veremedim, yarın birlikte mi baksak?" dedi. Tam "Fark etmez, sen seç." diyecektim ki bunu senin söylediğin gibi "Ev de perde de umurumda değil." gibi anlayacağı aklıma geldi. "Tabii canım, istersen birlikte bakabiliriz ama ben senin zevkine güveniyorum, sen seç istersen." dedim, çok mutlu oldu. Kendi seçecek.


-O zaten perdeyi çoktan seçmiştir de kadınlar illa yaptıklarını onaylatmak isterler. Birlikte de gitsen o seçtiği perdeyi almak isteyecektir. Biz erkekler onların ne demek istediklerini anlarsak, işlerden kolay sıyırırız.


-Baba tekrar teşekkür ederim. Bu iyiliğini hiç unutmayacağım. Bana Bükçe'yi öğretmeseydin h ali mi düşünmek bile istemiyorum.


-Şanslısın oğlum. Benim seninki gibi bir babam yoktu. Bunları deneye yanıla öğrenmem yıllarımı aldı. Sen yine iyisin, hazıra kondun. Güle güle kullan, isteyene de öğret, herkes de güle güle kullansın. Kullansınlar ki yüzleri gülsün.
YORUMU SİZE BIRAKIYORUM ARKADAŞLAR:))))

29 Ekim 2009 Perşembe

GÜVEÇTE HAMSİ


ÇOCUKLAR İÇİN SIK SIK BALIK YAPIYORUM
BUAKŞAM KÜÇÜK GÜVEÇLERDE YAPTIM
İLK ÖNCE BİR SIRA HAMSİ SONRA SOGAN PARÇALARI VE YİNE HAMSİ DOLUNCAYA KADAR BU ŞEKİLDE DEVAM EDİCEZ
ÜSTÜNE LİMON DİLİMLERİ KOYDUM ALİMİNYUM FOLYAYLA ÜSTÜNÜ ÖRTÜP FIRINA KOYDUM
AYNI BUGLAMA GİBİ OLDU NE KADAR PİŞMİŞ SEVİYORSANIZ OKADAR PİŞİRİN
NOT:LİMONUN KABUKLARI HAFİF BİR ACILIK YAPIYOR LİMON SUYUDA SIKILABİLİR

19 Ekim 2009 Pazartesi

BİR GÜN 48 SAAT OLSUN

Bu aralar hiç birşeye zaman bulamıyorum geceleride uyuyamıyorum BURAK sagol

sun uyumuyor çok huysuz ama maşallah hergün yeni birşey ögreniyor bana fatma abla diyiyor abisine bazen furkan bazen abi diyor çogu kişiyi adıyla çagırıyor anlıyacagınız bana 24 saat yetmiyor psikolojim çok bozuldu burak klavyeyi düşürdü normal olarak bozuldu buakşam yenisini aldık sizden yardım istiyorum iki oglumda birşey yemiyor burak sadece bugün yumurta yedi

6 Ekim 2009 Salı

BİRİNCİ SINIF ÇOK ZOR

1.SINIF ÇOK ZOR DERLERDİDE İNANMAZDIM 11DE KALKIYORUM GEÇ KALKTIGIMIZ İÇİN (GECE BURAK UYUTMADIGI İÇİN)
KAHVALTI YAPIP ÖDEVLERİ KONTROL EDİYORUM FURKANIN BESLENME ÇANTASINI AYARLAYIP 12DE OKULA GÖNDERİYORUM
BURAGI BAHÇEDE GEZDİR KARNINI DOYUR ALTINI DEGİŞTİR SAAT 3 OLUYOR
EVİ TEMİZLE YEMEK YAP SAAT 6DA FURKAN GELİYOR YEMEK YİYİYORUZ ÖDEVİN BAŞINA OTURUYORUZ YATINCAYA KADAR DERS YAPIYORUZ
SAGOLSUN EŞİMDE ÇOK YARDIMCI OLUYOR BİRDE OGLUMA BESLENME HAZIRLI YORUM 1.SINIF OLDUGU İÇİN ÖGRETMENİMİZ KANTİNE ALIŞMASIN DEDİLER HAFTADA BİRGÜN KANTİN GÜNÜ OLUYOR
ZATEN ÖYLE OLMASA FURKANA PARA YETMEZDİ
İLK GÜN 2TL VERDİM YETMEZMİŞ 1 DAHA VERDİM HEPSİNİ HARCAMIŞ GELİRKENDE KARDEŞİNE KEK ALMIŞ
ERTESİ GÜN PARASINI ARKADAŞLARIYLA PAYLAŞMIŞ
ARTIK ALIŞTI NE ALICAGINA BESLENMESİNDEKİLERİ YİYECEGİNE TÜM ÖGRENCİ ANNELERİNE ALLAH KOLAYLIK VERSİN

not :ARTIK BENDE DİGER BLOGLAR GİBİ YORUMLARINIZA CEVAP YAZAICAM BİLGİLERİNİZE

2 Ekim 2009 Cuma

ŞİMDİ OKULLU OLDUK

BLOGUMU ÇOK ÖZLEMİŞİM İNTERNET YOKKEN NELER YAPTIM AÇIK ÖGRETİM LİSESİNE KAYIT YAPTIRDIM BURAK ÇOK YARAMAZ OLDUGU İÇİN İFTARA PEK MİSAFİR ALAMADIM İNŞALLAH SENEYE BOL BOL MİSAFİRİM OLUR
FURKAN 1.SINIFA BAŞLADI YAKINDA KAFAYI YİYECEM NE ZORMUŞ 1. SINIF
NERDEN ÇIKARTTILAR BU EL YAZISINI FURKAN ÇOK ZORLANIYOR ONUN KADAR BENDE BURAK SAGOLSUN HİÇ DURMUYOR ANANESİYLE DEDESİ FURKANA OKUL HEDİYESİ OLARAK MASA TAKIMI ALMIŞLAR AMA BURAK ÇOKTAN SAHİPLENDİ BAŞINDAN AYRILMIYOR ABİSİNİN NESİ VARSA ALIYOR SANDALYEYE ÇIKMASINI ÖGRENMİŞ ABİSİ OKULA GİDİNCE HEMEN SANDALYEYE OTURUP GÜLÜYOR ONUN YARAMAZLIK OLDUGUNU BİLİYOR BİLİN BAKALIM BANA NE DİYOR FATMA ABLA SADECE MECBUR KALIRSA ANNE DİYOR HERKES FATMA ABLA DEYİNCE BAYILIYOR EŞİMİN ADINI SÖYLÜYORUM ONUDA ÖYLE ÇAGIRSIN DİYE BEN BÜLENT DİYORUM O BABA DİYOR ÇOK BABACI AMA UYKUSU GELİNCE KARNI ACIKINCA ANNECİ İKİSİDE HASTA OLDU HAVALARDAN HERHALDE YARIN DOKTORA GÖTÜRÜCEM ERKEN YATMAM LAZIM ŞUAN SABAHA KARŞI 3 OLDU DEVAMI YARIN OKUL MACERAMIZ ÇOK VAR

30 Eylül 2009 Çarşamba


ÇOK UZUN BİR ARADAN SONRA BURDAYIM İNTERNET GELDİGİ İÇİN ÇOCUKLAR GİBİ MUTLUYUM İLK ÖNCE BİLGİSAYAR BOZULDU ONU YAPTIRDIK TAHMİNİ GÖK GÜRLEMESİNDEN MODEMİMİZİM YANDI VE NİHAYET BU AKŞAM İNTERNET GELDİ AMA HALA SORUN VAR SİZİ ÇOK ÖZLEDİM BEN YOKKEN YORUM BIRAKAN ARKADAŞLARA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM FIRSAT BULDUKÇA HEPİNİZE UGRAYACAM

8 Eylül 2009 Salı

CANIM İNTERNETİM

BİR KAÇ GÜNDÜR İNTERNETTE SORUN VARDI BİR TÜRLÜ GİREMİYORDUM İNŞALLAH DÜZELMİŞTİR BEN İNTERNETE VE SİZE ÇOK ALIŞMIŞIM ÇOK KÖTÜ OLDUM İYİKİ VARSINIZ ŞU MÜBAREK GÜNLERDE ALLAHIM HERKESİN KALBİNE GÖRE VERSİN

30 Ağustos 2009 Pazar

OGULLARIM VE BEN

ALLAHIMA ŞÜKÜRLER OLSUN DAHA İYİYİM ARKADAŞLAR DESTEGİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM ALLAHIM HEPİNİZDEN RAZI OLSUN YARIN AÇIK ÖGRETİM LİSESİNE KAYIT YAPTIRACAM EŞİM NE KADAR BURAKLA (KÜÇÜK OGLUM)YAPAMAZSIN DESEDE BENŞANSIMI DENİYECEM BURAK SAGOLSUN ÇOK YARAMAZ HERŞEYE AGLIYOR GENELDE BİZİMLE SAHUR YEMEGİ YİYİP ÖYLE UYUYOR 16 AYLIK AMA ÇOK ZAYIF PC AÇIYORUZ ONU KAPATIYOR UFACIK PARMAGIYLA GELİP KASANIN DÜGMESİNE BASIYOR TELEVİZYON SEYRETSEK GELİP ONU KAPATIYOR ABİSİ ÇİZGİ FİLM SEYRETMEK İÇİN SANDALYELERİ ÖNÜNE YIGIYOR ÇOK KOMİKLER SANDALYELERİ İTİP YİNE TELEVİZYONU KAPATIYOR BÜYÜK OGLUMUN HİÇ BÖYLE HUYLARI YOKTU ÖRTÜLERİ BİLE BOZMAZDI ÇOCUKLARI YARAMAZ OLAN ANNELERE BİR ÇOCUGU EGİTEMİYORSUNUZ BENİM OGLUMA BAKIN HİÇ YARAMAZLIK YAPIYORMU DİYORDUM ÇOK BÜYÜK KONUŞTUM BENİM OGLUM HEPSİNİ GEÇTİ HAMİLE OLAN ANNELER KİMSENİN ÇOCUGUNA KIZMAYIN SİZİNKİ DAHA KÖTÜ OLUYOR HAMİLEYKEN ÇOK SİNİRLİYDİM ÇOCUKLARA DEVAMLI KIZIYORDUM YARAMAZLIK YAPTIKLARI ZAMAN GÖRDÜM İŞTE OLSUN BEN OGULLARIMIN HER HALİNİ SEVİYORUM

29 Ağustos 2009 Cumartesi

26 Ağustos 2009 Çarşamba

RUHUM YORULDU

ARKADAŞLAR BU ARALAR KENDİMİ ÇOK YORGUN HİSSEDİYORUM
CANIM HİÇ BİRŞEY YAPMAK İSTEMİYOR
BEN HERKESİN DERDİNİ DİNLER HATTA ONU KENDİ DERDİM YAPARIM
ELİMDEN GELDİGİ KADAR ÇÖZÜM ARARIM
AMA SIRA KENDİME GELİNCE DERDİMİ KİMSEYLE PAYLAŞAMAM
ŞUAN AGLAMAKTAN GÖZLERM ŞİŞTİ
ÖYLE ÇOK BÜYÜK SORUNLARIM YOK
NE BÜYÜK SIKINTILARI OLAN İNSANLAR VAR
HERHALDE BENİM İÇİMDE KÜÇÜK ŞEYLER BİRİKTİ
ARTIK BEDENİM YORULDU PATLADI
ALLAHIM SANA ŞÜKÜRLER OLSUN YAVRULARIM SAGLIKLI YANIMDA DAHA NE İSTERİM
AMA ELİMDE DEGİL AGLADIKCA AGLAYASIM GELİYOR KENDİMİ TUTAMIYORUM
KUSURA BAKMAYIN BAŞINIZI ŞİŞİRDİM İÇİMDEKİLERİ YAZMAZAN PATLIYACAKTIM
BU ARALAR KENDİMİ ÇOK YALNIZ HİSSEDİYORUM
İYİKİ BLOG VAR

24 Ağustos 2009 Pazartesi

MİMLENDİM

GÜZEL ARKADAŞIM SİHİRLİELLER BENİ MİMLEMİŞ
ŞUANDA İSTEDİĞİM 5 ŞEY:
1-ÇOCUKLARIM HASTA OLMASIN
2-EHLİYET ALMAK
3-AÖL BİTİRMEK
4-SEVAL ARKADAŞIMIN BLOGUNDA GÖRDÜGÜM KALP ŞEKLİNDE KOCAMAN KUTU
5-TATİLE GİTMEK

BENDE SEVAL-ELİF İLE YAŞAMAK-ÜÇ BÖCEK BİR ÇİCEK-EYERHAGU-HANİFE-PEMBE TATLAR -TAZE NANE-BALBÖCÜKLERİ-MİMLİYORUM ONLARADA MİMLEYECEK KİŞİ KALSIN

21 Ağustos 2009 Cuma

HAYIRLI RAMAZANLAR


BÜTÜN MÜSLÜMAN ALEMİNİN RAMAZANI HAYIRLI OLSUN

19 Ağustos 2009 Çarşamba

İLK ÖDÜLÜM

CANIM ARKADAŞIM GÜLSÜM VERDİ BU ÖDÜLÜ BANA VE ÇOK SEVİNDİM BANA DEGER VERDİGİ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.bu ödülü 7 kişiye verebiliyormuşuz :

http://sevalismail.blogspot.com/

http://ozerella.blogspot.com/

http://mukonungunlugu.blogspot.com/

http://sihirliellerankara.blogspot.com/

http://hanife1.blogspot.com/

http://zeynepinguncesi.blogspot.com/

http://tugbatugba.blogspot.com/

MİLFÖY ÇUBUKLARI VE MİM


MİLFÖY ÇUBUKLARI

MALZEMELER:

5 adet milföy yaprağı

hindistan cevizi ve şeker

YAPILIŞI:

Milföyler yumuşayınca merdaneyle boylamasına açalım ve enine bıçakla kesip hindistan cevizi ve şeker karışımına bulayalım hafif kızarana kadar fırında pişirelim afiyetle yiyelim.

NOT:Bu tarifi uzun süredir yapıyorum ama nerden aldıgımı unuttum birde sıcagıyla yiyecen çok durursa yumuşuyor güzel olmuyor yiyen herkes çok begeniyor 5 dk yapabileceginiz bir tarif

MİM:

HAVVANUR arkadaşım beni mimleyeli çok oldu ama buragın hastalıgı yüzünden cevaplayamamıştım kusura bakma işte mimim

HANGİ ŞEHİRDE YAYIYORSUN?

DÜZCE

MESLEGİN:

EV HANIMI

Blogları ilk gördügüm zaman büyüsüne kapıldım

NE KADAR SÜREDİR BLOG YAZIYORSUN :

MAYIS 2009'dan beri

BLOGUNU HANGİ SIKLIKTA ZİYARET EDERSİN:

Her fırsat buldugumda blogumun başındayım

PC AÇILDIGINDA BLOGUNU AÇMAK KAÇINCI SIRADAKİ İŞİNDİR?

İlk blogumu açarım

Başka bir blog sayfasında görüp aldığın birşey ya da gittiğin yer oldu mu?

genelde yemek tariflerini denerim


Bloğunda hangi konulardan bahsetmek seni mutlu eder?

ilgimi çeken herşeyi

Bloglarda gördüğün diğer blog arkadaşlarını eklemekte seni cezbeden ne olur?
bana göre bir blogsa eklerim

Blog aracılığıyla para kazanma fikrine nasıl bakıyorsun?

olabilir

Blog arkadaşlarınla bir araya gelme, buluşma fikrine ne dersin?

çok isterim

bana mimleyecek kimse kalmadı herkes mimlenmiş

16 Ağustos 2009 Pazar

BEN YATIYORUM



BU HİKAYEYİ BELKİ OKUMUŞTURSUNUZ BENİM ÇOK HOŞUMA GİDEN BİR HİKAYE CANIM ARKADAŞIM FATMANIN BLOGUNDA OKUMUŞTUM SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTEDİM ÖZELLİKLE ERKEKLERİN OKUMASI LAZIM BELKİ OZAMAN BÜTÜN GÜN NE KADAR ÇALIŞTIGIMIZI ANLARLAR


BEN YATIYORUM.....Akşam annemle babam televizyon seyrediyorlardı. Annem, 'Geç oldu,' dedi, 'zaten yorgunum, ben yatıyorum.' Annem kalktı, mutfağa gitti. Çerez-meyve tabaklarını çalkaladı kaldırdı. Sabaha hazır olsun diye çaydanlığı doldurdu, demliğe çay koydu. Şekerliğe baktı, dibinde az kalmış, üstüne ekledi. Kahvaltı için buzluktan ekmek çıkardı, akşam yemeği için çözülsün diye de eti aşağıya koydu. Kahvaltı masasını hazırlamak için masanın üstündekileri topladı. Telefonu şarja koydu, telefon defterini kapatıp yerine koydu. Sonra çamaşır makinesinden ıslak çamaşırları çıkarıp astı ve makineyi tekrar doldurdu. Banyodaki çöp sepetini boşalttı. Islak bir havluyu kurusun diye duş perdesinin borusuna astı. Bir gömlek ütüledi, kopuk düğmesini dikti.Çiçekleri suladı. Esneyerek gerindi ve yatak odasının yolunu tuttu. Çalışma masasının yanından geçerken durdu, öğretmene tezkere yazdı, okul gezisi için para sayıp ayırdı, eğildi, sandalyenin altına girmiş ders kitabını aldı, masanın üstüne koydu. Kek tarifleri defterini çıkardı,arkadaşına söz verdiği tarifi bir kağıda yazdı, çantasına koydu. Bakkaldan alınacakları not etti, notu da çantasına koydu. Sonra gitti, 3'ü 1 arada temizleme losyonuyla yüzünü yıkadı,dişlerini fırçaladı. Gece kremini ve kırışık önleyici nemlendiricisini sürdü. Tırnaklarına baktı, törpüledi. İçeriden 'sen yatmaya gitmemiş mıydın' diye seslenen babama 'şimdi gidiyorum' deyip köpeğin su kabını doldurdu. Kapıları pencereleri kontrol etti, holdeki lambayı yaktı. Kardeşimin odasına gitti, oğlan uyumuş, lambasını söndürdü, bilgisayarını kapattı, gömleğini astı, yerdeki kirli çorapları toplayıp sepete attı. Bana geldi, 'haydi yat artık, biraz da yarın çalışırsın,' dedi. Kendi odasına gitti, saati kurdu, ertesi gün giyeceklerini hazırladı. 6 maddelik acil işler listesine 3 madde daha ekledi. Kendi kendine iyi geceler diledi, hayallerinin gerçekleştiğini gözünün önüne getirdi. İşte o sırada babam televizyonu kapattı, ortaya öylece bir 'ben yatıyorum' dedi ve gitti yattı. Sizce bu işte bir gariplik yok mu? Kadınların neden daha uzun yaşadığını merak etmiyor musunuz? ÇÜNKÜ BİZİM YAPIMIZ UZUN ÇEKİŞLİ (ve işimizi bitirmeden öyle çabuk çabuk ölemeyiz)

15 Ağustos 2009 Cumartesi


BEN GELDİM ANNEMDEYDİM GELİR GELMEZ BİLGİSAYARIN BAŞINA OTURDUM BLOGUMSUZ YAPAMIYORUM BANA BAGIMLILIK YAPTI BU ARADA GÖRDÜNÜZMÜ BİLMİYORUM SELVA MAKARNALARININ REKLAMINDA UGUR YÜCELLE BİRLİKTE DEVLETŞAH BLOGUN SAHİBİ OYNUYOR GÖRÜNCE ÇOK HEYECANLANDIM BİZDEN BİRİNİ REKLAMLARDA GÖRMEKTEN BLOG ÇOK DEGİŞİK BİRŞEY BLOG ARKADAŞLARINLA ARANDA GÖRÜNMEZ BİR BAĞ OLUYOR SİZİ SEVİYORUM

10 Ağustos 2009 Pazartesi

HALLEY PASTA

BU ARALAR SADECE BU PASTAYI YAPIYORUM YEMEK ZEVKİ MELDA HANIMDAN RESİM VE TARİF YİYEN HERKES ÇOK BEGENDİ BEN KEK VE PANDİSPANYAYI KABARTAMIYORUM AMA BU PASTANIN KABARMASINA GEREK YOK MİSAFİRİNİZ GELİCEGİ ZAMAN BİR AKŞAM ÖNCEDEN YAPABİLİRSİNİZ FIRIN TEPSİSİNİN EN BÜYÜK VE ÇUKUR OLANA YAPIYORUM AYNI O TEPSİNİN AYNISI ÇUKUR OLMAYANI VAR YAPIP ONUN ÜSTÜNE KAPATIP DOLAMA KOYUYORUM İKİ ÜÇ GÜN DOLAPTA DURUYOR YAPMANIZI TAVSİYE EDERİM.





MALZEMELER:

Keki için;
5 yumurta
2 su bardağı şeker
2 çay bardağı sıvıyağ
2 çay bardağı süt
2 paket kabartma tozu
4 bardak un
1 paket vanilya




Ara kreması için;
1/2 litre süt
7 çorba kaşığı un
1 yumurta
6 çorba kaşığı şeker
1 paket vanilya
1 küçük paket labne peyniri




Sosu için;
3 su bardağı süt
5 çorba kaşığı şeker
6 çorba kaşığı kakao




Üzeri için;
Yeteri kadar hindistan cevizi




YAPILIŞI




Kek için yumurtalar şeker ile iyice çırpılır. Sıvıyağ, süt ve vanilya da ilave edilip çırpmaya devam edilir. Un ve kabartma tozu da ayrı bir kapta harmanlanıp karışıma ilave edilir ve kaşıkla karıştırılır. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dökülüp önceden ısıtılmış 175º derecelik fırında pişirilir. Sos için şeker, kakao ve süt karıştırılır. Kek soğuyunca ister su bardağıyla yuvarlaklar kesilir ister bıçakla karelere bölünür ve her tarafı sosa bulanarak buzdolabında 2 saat bekletilir. Krema için ayrı bir tencerede un, yumurta, şeker ve vanilya karıştırılır. Süt de ilave edilip kısık ateşte muhallebi kıvamına gelene kadar pişirilir. Ocaktan alınıp labne peyniri ilave edilip ve karıştırılır. Buzdolabında soğumuş olan kekler bıçakla enlemesine ikiye bölünür ve aralarına hazırlanan krema sürülür. Keklerin herbiri hindistan cevizine bulanıp üzeri arzu edilen şekilde süslenir.

7 Ağustos 2009 Cuma

TEŞEKKÜR VE KARTLAR

DESTEGİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM BURAK İYİLEŞİYOR BENDE FIRSAT BULUNCA HEMEN BİLGİSAYARIN BAŞINA GEÇTİM BAKIN SİZE NELER BULDUM.






















































5 Ağustos 2009 Çarşamba

BERAT KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN

ALLAHIM DUALARINIZI KABUL ETSİN OĞLUM HASTA OLDUGU İÇİN TEK TEK ZİYARETİNİZE GELEMİYORUM ALLAHIM NE MURADINIZ VARSA VERSİN.

3 Ağustos 2009 Pazartesi

CENNET ANNELERİN AYAGININ ALTINDA

HAFTA SONU HALAMIN KIZININ NİKAHI VARDI BURAK BİRAZ RAHATSIZ DİYE KINAYA GİDEMEDİM ZORLA NİKAHA GİTTİM SEMAZEN GÖSTERİSİ OLDU ÇOK GÜZELDİ İLK DEFA GÖRDÜM AMA BURAK HUYSUZ OLDUGU İÇİN HEDİYEMİ TAKIP ERKEN AYRILDIM BURAK DOĞDUGUNDAN BERİ HİÇ UYKUYU SEVMEZ TOPLAM GECE GÜNDÜZ BİR SAAT UYURDU DOKUZ AYLIK OLDUKTAN SONRA YAVAŞ YAVAŞ UYUMAYA ALIŞTI OZAMAN HAFTA SONLARI EŞİM BAKIYORDU BEN UYUYORDUM ALIŞMIŞTIM ŞİMDİDE ÇOK UYUMUYOR AMA ESKİSİNDEN İYİ BİRKAÇ GÜNDÜR ESKİSİ GİBİ OLDU BEN DİŞ ÇIKARTIYOR ONUN İÇİN SANDIM PAZERTESİ GÜNÜ DOKTARA GÖTÜRDÜM GRİP OLUYORMUŞ ONUN İÇİN HUYSUZMUŞ ŞİMDİ BİRAZ UYUDU SAAT SABAHA KARŞI 02:00 OYURKEN EVİN İŞLERİNİ YAPİCAM ARTIK UYKUSUZLUKTAN YORGUN DÜŞTÜM BOŞUNA DEMEMİŞLER CENNET ANNELERİN AYAGININ ALTINDA ALLAHIM ANNELERİN YARDIMCISI OLSUN

30 Temmuz 2009 Perşembe

SİZDE BİR HAYAT KURTARABİLİRSİNZ

Kendimizin ve ailemizin sağlıgı ne kadar önemli özellikle çocuklarımıza birşey olsa nekadar üzülüyoruz şuan saglıgımız yerinde olabilir ama yarın ne olacağımızı sadece ALLAH bilebilir onun için yarın belki benim başımada gelebilir diye lütfen bu siteyebir bakın ilkögretim öğrencileri hazırlamış ben çok etkilendim lütfen bu konuya duyarlı olalım.

28 Temmuz 2009 Salı

ÇİLEK REÇELİ



Dün misafirim gelecegi için fotoğrafları aceleyle koydum üstteki iki fotoğraf küçük oğlum BURAK,alttaki fotoğraf büyük oğlum FURKAN.

Eminim üç fotografıda bir kişi sanmıştırsınız BURAK okadar abisine benziyorki sanki FURKAN yeniden dogdu aralarındaki tekfark şimdilik

BURAK çok yaramaz,FURKAN sakin bir çocuktur.

bugün çilek reçeli yaptım(fotoğraf bilgisayarın kamerasıyla)eşim çok beğendi zaten ben ne yapsam eşim çok begeniyor herhalde ben darılırım diye kötü diyemiyor.Daha reçel pişmeden eşim aradı akşama senin amcanın oglu geliyor dedi.Beni aldı bir panik annemlerdeyim diye alışverişte yapmamıştım.ben mayonezimi kendim yapıyorum aynı tarifi gülsüm arkadaşım blogunda tarifini verdi, hemen mayonezimi yaptım onunla amerikan salatası yaptım,zebra kek,talaş böreği yaptım onlarda gelirken kurabiye getirdi evimiz bahçeli eşim işten gelince hemen semaveri yaktı çok güzel bir gece oldu tabiki BURAGIN yaramazlıklarıyla bu kadar şey hazırlayabildim.

Nerdeyse unutuyordum bugün ilk defa ilk blog arkadaşım olan fatma(üç böcek bir çiçek)

arkadaşımla mms de yazıştık sagolsun tek tek bilmediğim herşeyi tarif etti hiç tanımadıgın arkadaşınla yazışmak çok güzel oluyor.

Anlıyacagınız çok süper bir gün yaşadım.ALLAHIM HERKESİ MUTLU ETSİN.


27 Temmuz 2009 Pazartesi

İMDAT

LÜTFEN BANA ŞU LİNK VERMEYİ TARİF EDİN BİLİYORSUNUZ ACEMİYİM ZAMANINDA SİZDE ACEMİ OLDUDUZ OĞÜNLERİ AKLINIZA GETİRİN BİRDE YAZI YAZARKEN OSIRA BİTMEDEN ALT SIRAYA GEÇEMİYORUM SEBAP KAZANMAK İSTİYORSANIZ BANA YARDIM EDİN YOKSA KAFAYI YİYECEN MALUM İKİ TANE ÇOCUK OLUNCA HERŞEY ZORLAŞIYOR LÜTFEN YARDIM LÜTFEEEEEEEEEEEEEEEEEEN

İLK MİM

1- Hayatımızda ki önemli 3 erkek ?
-büyük oglum FURKAN, küçük oglum BURAK, sevgilim(eşim)
2- Bıkmadan usanmadan 3 gün 3 gece uğraşabileceğiniz hobi ?
-Çok boş vaktim olmuyor olunca internet,kitap okumak,değişik şeyler araştırip denemek
3- Yaşadığınız yer dışında sevdiğiniz 3 şehir ?
-istanbul,balıkesir,izmir,ankara

4-En önemli fobiniz ?
-böcekler
.
5- Giyim konusun da en çok tercih ettiğiniz renk ?
mor,fuşya,siyah,beyaz
Bu benim ilk mimim seval arkadaşım beni mimlemiş beni çok sevindirdi bende hanife'yi,üç böcek bir çiçegi,eyerhaguyu mimliyorum

26 Temmuz 2009 Pazar

TEŞEKKÜR EDERİM

GEÇİKMİŞ BİR TEŞEKKÜR BU MAYDANOZ BLOGUNUN YAKIN TAKİPÇİSİYİM HANGİ BLOGU TANITIRSA HEMEN İNCELİYORUM BİR BAKTIM KENDİ BLOGUMU GÖRDÜM VE ÇOK SEVİNDİM TEŞEKKÜR EDERİM

25 Temmuz 2009 Cumartesi

EVİM EVİM GÜZEL EVİM

Biz geldik evimi çok özlemişim annemin babamın evide olsa insan kendi evini istiyor çocuklar eve geliyoz diye üzüldüler ama eve gelince sevindiler BURAK bile gülücükler attı bu arada benim tembel oğlum hala yürümüyordu ananesi onu yürümeye alıştırdı biraz yürüyor biraz emekliyor yorulunca oturuyor çok tatlı oldu MAŞALLAH birde aklım bilgisayarımdaydı kim beni ziyaret etti kim neler yaptı çok merak ettim bu bloglar bağımlılık yapıyor gelir gelmez bilgisayarıma koştum yorum bırakan herkese çok teşekkür ederim artık bende siz neler yapmışsınız bir bakayım ALLAHa emanet olun

20 Temmuz 2009 Pazartesi

ÇOK GEZİYORUM


Herkes aynı şeyi söylüyor havalar çok sıcak buralar bugünlerde birden sagnak yagış oluyor birden çok sıcak oluyor ama ben bol bol geziyorum okullar başlayınca gezemiyecem dün arkadaşın sünneti vardı oraya gittim çok sıcaktı çocuklar çok bunaldı ordan görümceme gittik bugünde başka bir arkadaş davet etti ona gittik bize sigara böregi,gözleme,yaprak sarması,tiramisu vü büsküvi pastası yapmıştı malesef fotoğraf makinam olmadıgı için resimlerini çekemedim ellerine sağlık hepsi çok güzeldi ama gözlemeyi yaparken teflon tavayı yağlamadı gözlemeler pişerken silikon fırçayla erimiş tereyağ sürdü az yaglı oldu çok güzel olmuştu ama aspiratörü açmayı unutmayın çok güzel bir gündü yarında anneme gidiyorum bir kaç gün yokum.

18 Temmuz 2009 Cumartesi

MİRAÇ KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN ALLAHIM HER KESİN DUASINI KABUL ETSİN

17 Temmuz 2009 Cuma

HAYIRLI CUMALAR


Bugun evde cuma yasini okuttum ALLAHım kabul etsin.Sonra arkadaşlarla çay keyfi yaptık bebiş olduğu için fazla birşey hazırlayamadım.Peynirli poğaça,halley pasta ve kısır yaptım fotoğraf makinası alınca hepsinin resmini çekip tarifini yazıcam.çok güzel bir gündü sonradan uykusuzluktan biraz başım ağrıdı dün akşam dörtte yatıp sekizde kalktım BURAK uyutmadı maşallah dişleri iki tane birden çıkartıyor 12 tane dişi oldu ve çok yaramaz abisine hiç benzemiyor FURKANım çok uslu ve terbiyelidir(maşallah)FURKANı ilkokula yazdırdık bin ytl kayıt parası istemişler pazarlıkla ikiyüz ytl yazdırmış ALLAHım herkesin yardımcısı olsun.

15 Temmuz 2009 Çarşamba

BİRAZ SAYGI

Karşındakine saygı göstermek bu kadar zormu ben hiç bir zaman karşımdakinin başı açık kapalı veya hangi dini tercih ediyor diye eleştirmedim aşagılamadım benimde başım kapalı ama tercihlerinden dolayı kimseye saygısızlık yapmadım ama sanki uzayda yaşıyoruz burası TÜRKİYE değil müslüman bir ülke değilmiş gibi konuşuyorlar.AYŞE ARMANın köşe yazılarını beğenir ve takip ederdim tesettürle ilgili yazılarını çoğunuz okumuştur tesettürlülerden karşı mahalle diye konuşması bence çok ayıp tamam sen onaylamıyor olabilirsin ama karşındakine saygı göster kapalıları resmen öcü gibi göstermiş okuyun sizde(hürriyet gazetesi)benim kadar sinirleneceksiniz .Böyle saygın bir yazarın böyle bir yazı yazması çok büyük bir gaf resmen ikinci sınıf muamelesi yapmış.Kusura bakmayın biraz başınızı ağrıttım okuyun bana hak vericeksiniz.

10 Temmuz 2009 Cuma

ŞEKERPARE

Hayırlı cumalar bu tarifimi yemek zevki Melda hanımdan aldım tarifi için çok teşekkür ederim .Bu aralar misafirim geldigi zaman bu tatlıyı yapıyorum yiyen herkes tarifini istiyor hatta geçen gün amcamın kızı yemeğe geldiginde yaptım sonradan telefon edip tarifini aldı bence yapın çok memnun kalırsınız ve hemencecik yapıyorsunuz gelelim tarife
  • ŞEKERPARE: Malzemeler: 1 paket margarin 2 yumurta (birinin sarısı üzerine) yarım subardagı irmik yarım subardagı şeker bir paket kabartma tozu ve vanilya aldıgı kadar un Şerbeti için: 5subardağı şeker 5 subardağı su yarım limon suyu yapılışı:margarin,irmik,şeker ve yumurta yogrulur.Sonra un ve kabartmatozu, vanilya eklenir yumuşak bir hamur elde edilir .Oval şekiller verilen hamurların üzerine çatalın tersiyle haçifçe bastırılır üzerine yumurta sarısı sürülerek pişirilir.fırından çıkan tatlıya soguk şerbet dökülür. AFİYET OLSUN NOT :Çok iyi yoğurup yumuşak bir hamur yaparsak kıvamı çok güzel oluyor. tarif çok güzel ama acemi oldugum için ben istedim gibi yazamadım.

4 Temmuz 2009 Cumartesi

BENİM ŞEHRİM DÜZCE

ESKİ DÜZCE


cumayeri rafting alanı













YAYLALAR















AKCAKOCA











EFTENİ GÖLÜ(KUŞ CENNETİ)










GÜZELDERE ŞELALESİ




DÜZCE ASAR DERESİ










DÜZCE MERKEZ

Fotograflar internetten ama buralar benim gezdigim gördügüm yerler sizide beklerin güzel sakin bir tatil için daha görülecek kalınacak çok güzel yerler var